AMB’nin kararı piyasaları nasıl etkiler?

Avrupa Merkez Bankası bugün faiz kararını açıklayacak

AMB FAİZ KARARI EURO’YU NASIL ETKİLER?
Avrupa Merkez Bankası’nın bugün düzenleyeceği faiz toplantısının anlamı, piyasalar için farklı bir anlam içeriyor. Bunun nedeni ise bankanın alacağı yeni önlemlerin neler olabileceği ve genişlemeci müdahalenin sınırının ne olabileceğinin piyasalar tarafından merak ediliyor olması.

Avrupa’da Enflasyon Görünümü…

Faiz oranı kararında birçok etmen dikkate alınsa da belli başlı makro göstergeler daha çok öne çıkmaktadır. Bunların başında enflasyon oranı geliyor. Yıllık %2 enflasyon oranı beklentisi Avrupa Merkez Bankası’nın uzun vadeli hedefini oluştursa da kısa vadede buna ulaşması pek mümkün görünmüyor. Enflasyondaki artışın bu seviyenin üzerine çıkması durumunda faizleri arttırarak karşılık vermesi beklenirken, bu seviyenin oldukça altında kalması, (ki bu durum şu anda Avrupa’da yaşanıyor) durumunda alınacak önlemin faizlerin indirilmesiyle yeterli olması mümkün olmuyor. Nitekim Avrupa’da da faiz oranları borç verme faiz oranları %0.05, mevduat faiz oranları ise -%0.3 seviyesinde bulunuyor. Bu düşük faiz oranlarına rağmen enflasyon rakamlarında bir düzelme görülmüyor. Enflasyon oranı negatif seviyelere düşmüş durumda (-%0.2) Bu durumun sürdürülebilir olmaması, yeni önlemlerin alınabileceğinin işareti olarak görülüyor.

Enflasyon’da ki bu görünümün temel sebebi ise emtia fiyatları ve düşen fiyatların beraberinde getirdiği düşük ticaret hacmi olarak ele alınabilir. Böyle bir ortamda tüketicilerin de güveni azaldığından, tüketimde de yeni harcamalar oluşamıyor. Bu yüzden enflasyon tarafında baskılar sürmeye devam ediyor.

Avrupa Bankaları Endişe Kaynağı…

Avrupa’nın diğer bir ve belki de en büyük sorunu ise bankacılık sistemi. Avrupa Merkez Bankası’nın diğer bir hedefi ise bankaların kredi sistemine nakit akışını sürdürmeye katkı vermelerini sağlamak. Piyasada oluşan güven boşluğu ve paranın dönüş hızının azalması, kredi sistemine sekte vurmuş durumda. Bu da bankaların karlılıklarının azalmasına neden oluyor.
Son dönemde başta Deutsche Bank ve İtalyan Bankaları olmak üzere, bankacılık sisteminde borç sarmalı oluşmuş durumda. Son donemde bu bankalar üzerinde risklerin artması, Avrupa Merkez Bankası’nı durumu yakından takip etmeye itti. Hatta Reuters kaynaklı çıkan habere göre, Avrupa Merkez Bankası, İtalyan Bankaları’nın borçlarını satın almak için görüşmelerde bile bulunmuş. Bu yüzden son faiz kararında finansal sisteme direkt etki edebilecek bir genişlemeci hamle yapılması, piyasaları oldukça olumlu etkileyebilir.
Piyasaların genişleyici para politikasının devamını beklediği kuşkusuz. Nitekim FED’in bir sonraki faiz artırımının da gecikmesi sinyalleri, piyasalarda daha uzun süre genişleyici para politikasının devam edeceğinin bir öncü göstergesi oldu. Bu kapsamda AMB’nin zaten düşük faiz oranlarının daha da düşük seviyelere getirilmesi veya daha önce Draghi’nin açıklamalarında da gördüğümüz farklı enstrümanların devreye girmesi söz konusu olabilir.

Euro Nasıl Etkilenir?…

Yatırımcılar, özellikle toplantı sonrası gerçekleşecek, Başkan Mario Draghi’nin açıklamalarını yakından takip edecek. Çıkacak kararda birkaç unsur önemli. Öncelikle piyasaların ne beklediğinden bahsetmemiz gerekiyor. Daha önceki Aralık ayı toplantısında gördüğümüz gibi piyasalar sadece mevduat depo faizlerinin düşmesini değil, ayrıca genişemeci bir karar alınmasını da bekliyor. Çünkü Avrupa’daki esas banka ya da özel sektörün borç problemi. Daha önce hatırlanacağı gibi AMB’nın devlet tahvillerini alarak genişlemeci sisteme başlamasının sebebi, kamu borçlarının riskinden dolayı idi. Devlet tahvillerinde merkez bankasının alabileceği fazla bir yol kalmadığı görülüyor. Bu yüzden piyasalar, direkt finansal sistemi ya da özel sektörü etkileyebilecek bir karar alınmasını bekleyecektir. Kısacası AMB’nın finansal sistemi ya da özel sektörü etkileyecek yeni bir borç alım programını oluşturması, piyasalar için en iyi ihtimal olacak ve Euro para biriminde sert geri çekilmelere sahne olabilecektir.
Diğer bir seçenek ise mevudat faizlerini azaltma ve aynı zamanda parasal genişleme miktarını arttırma şeklinde olabilir. Ancak parasal genişleme yukarı belirttiğimiz gibi özel sektör yerine yine kamu borçlarını içerirse piyasalar buna zayıf tepki verebilir. Çünkü devlet tahvillerinde alınabilecek tahvil miktarı piyasada giderek azalıyor. Bu yüzden Euro para biriminde geri çekilmeler sınırlı kalabilir. Şunu da belirtmek gerekir ki, yapılacak yeni genişlemeci hamlenin miktarı da 20 milyar Euro ve üzeri olması halinde piyasalar için olumlu olacaktır.
Son seçenek ise sadece mevduat depo faizlerinin düşürülmesi. Bu seçeneğin gerçekleşmesi halinde Aralık ayında da gördüğümüz gibi piyasalar ters bir tepki verebilir. Çünkü bu seçenek bankaların maliyetini arttırırken, borç sorununa ve kredi sistemine çözüm olamıyor. Bu yüzden merkez bankasının böyle bir karar alması Euro’nun, değer kazanmasına sebep olabilir.
Son olarak faiz kararının öncesinde ve ardından Euro bazlı çaprazlar başta olmak üzere, tüm piyasalarda volatilitenin yüksek olabileceğini belirtelim.

Habere Yorum Yapın