“Türkiye, İslami finans merkezi olabilir”

İslam Kalkınma Bankası (IDB) Başkanı Ahmed Muhammed Ali el-Medeni, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. ( Berk Özkan - Anadolu Ajansı )

İslam Kalkınma Bankası Başkanı el-Medeni, Türkiye’nin, katılım bankacılığı alanında IDB’yle çok aktif bir iş birliği içinde olduğunu belirterek, “Türkiye, İslami finans için küresel bir merkez olabilir” dedi.

İslam Kalkınma Bankası (IDB) Başkanı Ahmed Muhammed Ali el-Medeni, Türkiye’de iş adamlarının çok aktif olduğunu belirterek, “Türkiye finansal bir merkez olma yolunda gelişim gösterip ilerlerken, İstanbul da İslami finans endüstrisi için bir hub olabilir” dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Medeni, küresel finansal piyasalarda belirsizliklerin arttığı bir dönemde IDB olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Medeni, Türkiye’nin katılım bankacılığı potansiyeline yönelik de değerlendirmelerde bulunarak, İslami finansın Türkiye’de yeni bir şey olmadığını söyledi.

İslami finansın, 1984’ten bu yana İslami bankalar aracılığıyla çeşitli formlarda uygulandığını aktaran Medeni, geçen 30 yıl boyunca Türkiye’nin bu alandaki deneyimini geliştirdiğini, 2006’da ise katılım bankacılığının kurulmasına olanak sağlayan bankacılık kanununun getirildiğini anlattı.

Medeni, IDB Grubun, Kuveyt Türk ve Al Baraka katılım bankalarının kurulmasını aktif bir şekilde desteklediğini anımsatarak, “Yakın zamanda da IDB, Vakıf Katılım Bankası’nın kurulması için Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne 300 milyon dolarlık finansman hizmeti sağladı. Türk hükümetinin Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım’ın kurulması girişimleri, sektörü güçlendirecek ve piyasadaki rekabeti artıracak. IDB Grup olarak Türkiye’nin katılım bankacılığı endüstrisini canlandırmak için hükümetin çabalarını alkışlıyoruz. Bu çabalara katkıda bulunmak bizim için bir şereftir” diye konuştu.

Türkiye’nin, katılım bankacılığı alanında IDB’yle çok aktif bir iş birliği içinde olduğunu vurgulayan Medeni, şunları kaydetti:

“Türkiye, İslami finans için küresel bir merkez olabilir. İstanbul’un İslami finans için bir hub (merkez) olması hedefi doğrultusunda çalışılıyor. Bu çalışmalar şu anda çok iyi gidiyor. Katılım bankacılığı sektörüne yeni bankaların eklenmesi de eminim ki İstanbul’un İslami bankacılık için hub olması yolunda destek verecek. Bununla birlikte İstanbul’un Avrupa ve Arap dünyası arasındaki pozisyonu da İslami bankacılığın gelişmesini sağlayacak. Bu transit geçiş konumu Türkiye’de İslami finans alanındaki iş ortamını da aktifleştirecek inşallah.”

“Türkiye’yle ticari iş birliğin artırılması için aktif ilişkiler yürütüyoruz”

Medeni, ihracatın, kalkınma için çok önemli bir role sahip olduğunu belirterek, IDB olarak İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (ISEDAK – COMCEC) ile aktif bir şekilde iletişimde bulunduklarını söyledi.

IDB’nin, birçok ülkede ticaretin artırılması için bu komiteyle çok yakından faaliyetlerde bulunduğuna dikkati çeken Medeni, “Bu kapsamda Türkiye’yle de ticari iş birliğin artırılması için aktif ilişkiler yürütüyoruz. Türk Eximbank’la aktif bir işbirliğimiz var ve Türk ihracatçılarını finansman sağlayarak destekliyoruz. Bu bizim için çok önemli ve Türk Eximbank IDB’nin aktif bir partneri” ifadelerini kullandı.

Medeni, IDB’nin, Türk Eximbank ile stratejik ortaklığının bir parçası olarak, Türk ihracatçılarının orta ve uzun vadede fonlama ihtiyacını desteklemek için mevcutta 270 milyon dolarlık finansman çeşidi uyguladığını dile getirdi.

IDB’nin az gelişmiş ülkeleri destekleme vizyonu kapsamında şimdiye kadar verilen desteklere ilişkin bilgi veren Medeni, şöyle devam etti:

“IDB’ye üye 56 ülkeden, 25’i az gelişmiş veya en az gelişmiş ülkelerden oluşuyor. IDB Grup, 2020 vizyonu ve 2015-2025 yıllarını kapsayan 10 yıllık strateji planı kapsamında, az gelişmiş ülkelere finansal destek veriyor ve onlara sürdürülebilir sosyo ekonomik kalkınma ve kalkınma zorluklarının üstesinden gelme konularında yardımcı oluyor. Bu kapsamda IDB az gelişmiş ve en az gelişmiş ülkeler grubuna toplamda 35 milyar doların üzerinde destek sağladı. Bu destekten en fazla yararlanan ülkeler arasında ise 18,3 milyar dolarla Bangladeş, 2 milyar dolarla Senegal ve 1,6 milyar dolarla Sudan geliyor.”

Medeni, ekonomik ve ticari iş birlikleri kapsamında birçok program yürüttüklerine değinerek, IDB olarak birçok ülkeye önemli katkılar sağladıklarını ifade etti.

“Türkiye’de sukuk piyasasında muazzam bir potansiyel var”

Türkiye’de sukuk piyasası potansiyeline ilişkin görüşlerini paylaşan Medeni, “İslami finans hizmetleri endüstrisi dışındaki alanlarda olduğu gibi, Türkiye’de sukuk piyasası da hala gelişiyor ve muazzam bir potansiyel var. Hükümet de bu gelişmeyi desteklemek için birçok düzenleyici önlem aldı” dedi.

Medeni, IDB’nin finans hizmetleri endüstrisinde halihazırda çok aktif ve önemli bir rol oynadığına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de de İslami endüstri gelişiyor. Aynı zamanda finansal aktivite açısından bakıldığında, Avrupa, Doğu ve Asya ülkeleri arasındaki coğrafi pozisyon ekonomik aktivite ve ticaret açısından Türkiye’ye çok önemli bir rol veriyor. Biz Türkiye’nin bu pozisyonundan çok iyi bir şekilde faydalandığını düşünüyoruz. Türkiye’de ticaretin ve iş ortamının da dahil olduğu tüm ekonomik aktivite çok iyiye gidiyor.”

Geçen yıl Türkiye’nin G20 Dönem Başkanlığını üstlendiğini anımsatan Medeni, B20 kapsamında yapılan çalışmalarda birçok iş adamının Türkiye’ye geldiğini kaydetti.

Medeni, bu doğrultuda Türkiye ile diğer ülkeler arasında önemli ilişkiler kurulduğunu ve iş birlikleri yapıldığını aktararak, “G20 şemsiyesi altında oldukça önemli işlere imza atıldı. Bu güzel bir deneyim örneği oldu. Türkiye’de iş adamları çok aktif. Türkiye finansal bir merkez olma yolunda gelişim gösterip ilerlerken, İstanbul da İslami finans endüstrisi için bir hub olabilir” değerlendirmelerini yaptı.

“İslami finans gelir kaynağı yaratmada bir fırsat sunacak”

Finansal piyasalarda son yıllarda görülen türbülansın, İslami finans için bir fırsat sunup sunmadığına ilişkin bir soru üzerine Medeni, düşen petrol fiyatları ile değer kaybeden yerel para birimlerinin, birçok ülkeyi olumsuz etkilediğinden bahsetti.

Medeni, gelir kaynakları ve ekonomik büyüme açısından negatif etkilenen bu ülkelerin alternatif kaynaklar aradığına işaret ederek, “Bu noktada İslami finans gelir kaynağı yaratmada bir fırsat sunacak” diye konuştu.

IDB olarak, bu konuyu yakından takip ettiklerini vurgulayan Medeni, “Bence bu noktada bizim yapabileceğimiz en iyi şey, son dönemde görülen bu finansal krizin nasıl bir fırsata dönüştürüleceği ve IDB olarak bunun etkilerinin nasıl azaltılacağı üzerinde çalışmak olacaktır. Bu birçok ülke için ciddi bir problem olsa da biz IDB olarak çok umutlu ve iyimseriz” şeklinde konuşmasını tamamladı.

Habere Yorum Yapın